55 / 78
55
geliştiren ve farklı denemeler yapan muhteşem kuşlardı.
Burada Sullivan ve Chiang adlı kuşlardan çok şey öğrendi.
Kendisinin sınırları olmayan mükemmel bir martı olduğuna
karar verdi. Jonathan dünyada da bir ya da iki tane kendisi
gibi öğrenmeye hazır martı olacağını düşündü. Onlara
özgür olduklarını ve uçmanın güzelliklerini anlatmak için
dünyaya dönmeye karar verdi. Sulllivan buna karşı çıksa
da Jonathan yeni öğrenci bulup öğrendiklerini paylaşmak
amacıyla dünyaya geri döner.
Jonathan sürüye geri döndüğünde zamanla onun gibi
davranmaya başlayan martıların sürgün edildiğini gördü.
Fletcher de sürüden atılmış bir martı ve Jonathan’ın ilk
öğrencisiydi. Gün geçtikçe yeni öğrenciler de katılıyordu. Bir
gün Jonathan öğrencileriyle beraber kurultay toplantısının
olduğu yere gitmişti. Sürüdeki martılar karada acınacak
bir halde bir araya toplanmış dururken o, öğrencileriyle
geceleri bulutların arasında rüzgâra karşın uçuyordu.
Uçuşlardan sonra Jonathan öğrencilerine ders veriyordu.
Oldukça basit şeylerden söz ediyordu Jonathan; “Uçmak
bir martının en doğal hakkı, özgürlük onun doğasında var
ve bu özgürlüğü engelleyecek ne varsa; gelenekler, batıl
inançlar ya da herhangi bir şekildeki sınırlamalar, tümü
bir kenara bırakılmalıdır” diyordu. En doğru yasa bizi
özgürlüğe götürecek olandır… Jonathan’ın konuşmaları
sürüdeki diğer martıları etkiliyordu ve her gün sürüye yeni
öğrenciler katılıyordu. Bir uçuş eğitimi sırasında Fletcher
yavru bir martıya çarpmamak için kayaya çarptı. Herkes
öldüğünü zannediyordu fakat Fletcher bir rüyadan uyanır
gibi kalkmıştı. Martılar çok şaşırmıştı. Flecter Jonathan’a
bu nasıl oldu diye sordu. Jonathan: “Tıpkı eskiden olduğu
gibi çalışarak” dedi. Ertesi sabah Jonathan Flecter’a, “Artık
bana ihtiyacın kalmadı. Senin kendini bulmaya ihtiyacın var.
Gözünle gördüklerine sakın inanma! Görünenlerin hepsi
sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye
çalış. O zaman uçmanın anlamını da daha iyi öğreneceksin.“
dedi ve kısa bir süre sonra Jonathan’ın bedeni şeffaflaşarak
kayboldu. Fletcher kısa bir an diğer öğrencilere baktı ve
gülümseyerek, sınır yok Jonathan diye düşündü. Öğrenme
yarışı işte yeniden başladı.
Aslında içten içe hepimiz martı Jonathan gibi öğrenmek
ve zorunda olduğumuz değil, yapmak istediğimiz şeyi
yapmak istiyoruz. Ama çoğumuz toplum baskısı, korkular,
geçim derdi ve hayatın akışı ile istediğini yapamıyor sadece
yaşayıp gidiyor, tıpkı kitaptaki sürüden ayrılmayı göze
alamayan martılar gibi.
Oysa hepimizde bir Jonathan ruhu var. Siz de kariyerinizde
hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için işe, içinizdeki Martı
Jonathan ruhunu keşfederek başlayın.
who had no boundaries. Jonathan thought there should be
one or two more seagulls like him that had a desire to learn.
He decided to go back to earth to tell them they are free and
to tell them about the beauty of flying. Sullivan was against
this idea but Jonathan went back to earth to find a student
and to share what he learned with him.
Returning to the flock, Jonathan found out that other seagulls
that started acting like him over time, were actually sent to
exile. Fletcher was another seagull that was kicked out from
the flock and was Jonathan’s first student. More and more
students joined them everyday. One day, Jonathan and his
students went to the place where the council meeting was
held.While the seagulls on the land looked so pathetic, he and
his students were flying inside the clouds against the wind at
night. After the flights, Jonathan was teaching his students.
Jonathan was talking about simple things; he would say to
them, “Flying is a basic right of a seagull and anything that
stands in the way of this freedom, be it traditions, superstition
or any other limitation, should be pushed aside”. The most
correct law is the one that would take us to freedom...Other
seagulls in the flock were impressed by his speeches and new
seagulls joined them every day. During flight training, in
order not to hit a baby seagull Fletcher crashed into a rock.
Everyone thought he was dead but Fletcher woke up as if
he woke up from a dream. Seagulls were shocked. Fletcher
asked Jonathan how it could be possible. Jonathan said “As
it has always been the case, by working”. The next morning
Jonathan said to Fletcher, “You don’t need me anymore. You
need to find yourself. Don’t believe what you see. What you
see is limited. Try to understand when you look and try to go
beyond what you know. That’s when you’ll learn the meaning
of flying better.” and after a short time Jonathan’s body
vanished. Fletcher looked at the other students for a moment
and smiled said to himself “no boundaries Jonathan”. And
the race to learn started again.
In fact, just like Jonathan, we all want to do what we want to
do, not the things we had to learn or do. But most of us fail
to do what we want to do in life because of things like social
pressure, fears, having to earn a living and natural flow of
life and we just live just like the other seagulls in the flock
who were afraid to leave the flock.
But we all have the Jonathan spirit. You as well can start by
discovering the Jonathan inside in order to reach your career
goal.
HABER
NEWS