51
11 Eylül saldırıları sırasında yıkılan ikiz kulelerde bulunan
şirketlerin veri merkezlerinin yedeklerini diğer kulede
konumlandırdıklarını ve bu felaket sırasında iki kulenin de
yıkılması ile bu şirketlerin uzun süre hizmet veremediklerini
basından okumuştuk. Bu durum, şirketlerin iş sürekliliğini
etkilemiş ve büyük maddi kayıplar yaşamalarına sebep
olmuştur.
Buna benzer felaketler ülkemizde de yaşanmıştır. 2009 yılında
İstanbul İkitelli’de yaşanan sel felaketinde bu bölgede bulunan
bir cep telefonu operatörünün veri merkezi sular altında
kalmış, bu nedenle birkaç gün hizmet verememiş, hem şirket
maddi kayıplar yaşamış hemde bazı bölgelerdeki kullanıcılar
hizmet alamamıştır.
Yaşanabilecek doğal felaketlerin dışında bir bütün olarak
çalışan IT altyapılarında çalışan sunucuların bir kısmının
arızalanması, elektriksel arızaların yaşanması, kullanıcı ve
yönetici hatalarıyla oluşan konfigürasyon problemlerinin
neden olduğu performans problemleri ya da servis
kesintileri de bir
acil durum
sayılmakta ve
felaket kurtarma
merkezlerinin gerekliliğini
ortaya koymaktadır.
Bu tür durumlardan dolayı oluşan felaketler nedeniyle
10
gün süreyle veri merkezi kullanılamaz hale gelen şirketlerin
yüzde 90’ının bir yıl içinde iflas ettikleri
gözlemlenmiştir.
Diğer yandan felaket kurtarma merkezlerinin kurulum ve
işletim maliyetleri yüksektir. Bazı durumlarda yeni yatırım
gereksinimleri ortaya çıkmaktadır. İş sürekliliği için bir
zorunluluk olan felaket kurtarma merkezlerinin bu yüksek
maliyetinden dolayı özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler
yeni teknolojilerden yararlanmaya çalışmaktadır. Özelikle son
zamanların gözde teknolojisi olan Bulut (Cloud) teknolojileri
bazı dezavantajlarına karşın düşük maliyetli ve kesintisiz
We all read in the news that companies located in twin towers
that were destroyed during September 11 disaster had the
backups of their data centers in the other tower and that these
companies failed to provide their services for a long time after
both towers collapsed. This situation had a negative impact on
the business continuity of the companies and caused big-scale
material loss them.
Similar disasters were experienced in our country as well.
During the flood that took place in Istanbul Ikitelli in 2009, data
center of a cell phone operator located in this area remained
under water and as a result the cell phone operator was unable
to provide service for a couple of days which resulted in big
material loss for the company and some users in certain areas
couldn’t get any coverage during these days.
Apart from any possible natural disaster, malfunctioning of
some of the servers in the IT infrastructure that operate in
an integrated fashion, or electrical problems, performance
problems caused by user or administrator errors or service
interruptions in such servers as well are considered to be
emergencies and demonstrate the need for a disaster recovery
center.
It’s been observed that 90% of the companies whose data
centers were rendered unusable for 10 days due to such
disasters went bankrupt within a year.
On the other hand, disaster recovery centers have high setup
and operational costs. In some cases the need to make
additional investments arise. Due to such high costs of the
disaster recovery centers, which are essential for business
continuity small and mid-sized businesses, try to make use of
new technologies. Especially the cloud technologies, which,
despite certain disadvantages they pose, have become popular
SBM FELAKET KURTARMA MERKEZİ
SBM DISASTER RECOVERY CENTER
Nurettin BAL
SBM Sistem Yönetimi Müdürü
SBM System Administration Manager
UZMAN GÖZÜYLE
EXPERT VIEW